8 Kasım 2013 Cuma

SAHİBİNDEN KİRALIK DÜŞLER




Her yeni başlangıç heyecan veriyor ruhuma….


Bitişler nekadar tanıdıksa kalp pazarımda,başlangıçlar bir okadar paha biçilmez!Bir başlangıcın tam içine düştüm pat diye.Yine karnım ağrıyor.Herşey gereğinden fazla renkli,capcanlı gökyüzü,yanaklarım al al onu görünce,dilim şeker pembesi.Ellerim ap ak! Saçlarım güneşten daha kızıl kuğu parmakları saçlarımda gezinirken…Gözlerimin acı kahvesi yeşile çalıyormuş o’na bakarken.Görenler öyle diyor.Ben bana olanların yalancısıyım…


Dönme dolaplara binmek istiyorum. Sana tüm pamuk şekerlerini alıp,eline yüzüne bulaştırmak.Belki denize bakan bir terasımız olur evimizde ? olur mu? Olur bee!Düşlemekte mi parayla olduuu gitiii….içine senle beni yerleştirdim bile.Pembe panjurlar falan istemiyorum.Her penceresinden yıldızlar görünsün evimizin.Çınar ağaçlarının gövdesinde uyuruz belki.Eski bir plak çalar mutfaktan bahçemize.Belki uzun tatillere de çıkarız birlikte.Yanımıza bavullar dolusu eşya alırız hem bu kez…Dönüşü kısa sürmesin diye…


Bir başlangıcın içine düştüm yine yalınayak.


Ayağım kaydı acılarımın balçık çamurunun üzerinde….


Aynı kişiye kaç kez aşık olabilir ki insan?


Kaç yürek çarpıntısı sadece O’na dır?


Bitişi olmayan bir kısırdöngüde yine sana kaydı aklım.Düşlerimin içine yerleştin yine.Rahatmısın?


Pamuklara sarmalayıp seni,gömdüm yine en derinime.Çıkamazsın bu kez.Kilitledim her hücremi.Ben mutluyum burda.Adına bencillik de farketmez.Sen varsın ya!


Siyah tathalar vardı bizim öğrencilik yıllarımızda.Adını ilk defa bembeyaz bir tebeşirle yazdığım günü hatırlıyorum …ve sen gelmeden sınıftan kaçışımı…Bir de kalp içine isimlerimizin baş harflerinide eklemiştim yanına.Yazdığım ilk yazı,çizdiğim ilk resimdin.Ellerimde adından kalma tebeşir tozlarıyla ,nasıl da suçlu gibi saklanmıştım en arka sıraya…paltoların arasına.


Sen kokuyordun orda bile. Yüzlerce kokunun arasından alabilirim kokunu.Deneyelim mi?


Hatırlıyorum da ilk düş kırıklığında da yanındaydım. Dokunmak istemiştim yap-boz kalbine…izin vermemiştin…Sen kalbine dokunmama hiç izin vermedin.İsteklerin hiç bitmezdi.Herkese küserdin bazen.Günlerce konuşmadığında,sustuğun her harfin başını okşadım ben.


Sana çiçekler topladım arka bahçeden …ellerim kanadı üstelik …istemem dedin.Onlar dalında güzel.Ben bir çiçek bahçesi yapmaya hazırdım dünyanı,buna da yanaşmadın.Ne çiçekleri,ne sustuğun harfleri,ne seni yazdığım tebeşirleri ne de düşlerimi sevdin.






Ben sadece seni sevdim.


Susuşlarını …


Bitirişlerini düşlerimi…


Anlamsız bakışlarını,


Küsmelerini …


Gelmesen de orda oluşunu…


Açmasan da kalbini,atışını sevdim.


Minik kaşlarının küstüğünde binbir nazla çatılışını…


Her satırına kızarık yanaklarımı iliştirip cebine koyduğum notları…


Büyüdükçe aramızda açılan uçurum çiçeklerini…


Susmanı sevdim.


Hiç sevmiyorum demeyen dudaklarını…


Gözlerini sevmedim…


Onlar hiç ılık bir rüzgar gibi değmediler gözüme…


Diyorum ki,


Acaba seni o kara tahtaya yazmasaydım değişirmiydi yazgım?


Toplamasaydım çiçekleri,


Kanatmasaydım ellerimi.


Seni umursamasaydım olur muydu?


Çok sevildin…


Şımarık bir çocuk gibiydin…


Büyümeni bekledim…


Büyümedin …


Vazgeçtim diyemem senden ,


SATMIYORUM !


Sadece Sahibinden kiralıyorum düşlerimi…


ilk fırsatta , olası bir aşkın filizlendiği yerde en büyük bavulumla yanındayım….


SEÇİL KOYUNCU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder